skip to main |
skip to sidebar
DÜNYANIN EN YETENEKLİ KIZLARI: BRONTE KARDEŞLER
Bir ev düşünün, 3 kızkardeş var ve üçü de ard arda dünya klasikleri
arasına giren romanlar yazıyor! Yetenekli Bronte kızkardeşler, bizim en
sevdiğimiz yazarlardan, belki içinizde tanımayanlar vardır diye sizinle
paylaşmak istedik!
İngiliz papazın kızları olan Charlotte, Emily ve Anne kardeşlerin bir
de Branwell adındaki bir erkek kardeşi vardı. Mutsuz sonu en baştan söyleyelim,
bu dört kardeşin hepsi 40’larına bile gelmeden, arka arkaya çok genç yaşlarda öldüler. Bundan
en başta bahsetmekte fayda var, çünkü bu genç yaşlarına rağmen nasıl yetenekle
dolu genlerdir ki hepsi de sadece İngiliz değil, dünya edebiyatında birer
eserleri olmasına rağmen (Sadece Charlotte’un 2 kitabı var) herkes tarafından
tanınan yazarlardır.
Charlotte yani en büyükleri, kitabını okumasanız da belki filmini
seyretmiş olduğunuz Jane Eyre’in yazarı. 39 yaşında ölen kızkardeşin
bir de ölümünden sonra yayınlanan The Professor isimli bir eseri var.
Ortanca kardeş Emily Jane, Uğultulu Tepeler (Wuthering Heights)
kitabının sahibi. Aynı zamanda büyük ihtimalle Charlotte’un Jane Eyre’i
yazarken ilham aldığı kişilerden biri. Ailenin en içine kapanık kardeşi Emily,
30 yaşında tüberkülozdan öldü.
Anne ise, Agnes Grey kitabını yayınladıktan bir sene sonra 29 yaşında
hayata veda etti.
Kızkardeşlerin bize göre tek başarısı, çok genç yaşta bu kadar yetenekli
olmaları değil tabii. 19. yüzyıla gittiğimizde aslında edebiyat dünyasının pek
de kadın canlısı olmadığını görüyoruz. Bronte kızları ve onlara destek olan
aileleri, kitapların yayınlanması için erkek mahlaslar, yani takma isimler
kullandı. Kendi isimleriyle aynı baş harflere sahip bu erkek isimleri
sayesinde, kitapları büyük şöhret kazandı.
Hayattaki en büyük, muhtemelen tek deneyimleri yatılı okula gitmek
olan, daha sonra da hastalıklı bünyelere sahip olmalarından ötürü (Yatılı
okuldaki zorlu şartlar sonucu ortaya çıkan hastalıkları nedeniyle) evden çıkamayan bu
kardeşler, günümüzde kimsenin yanına yaklaşamayacağı derinlikte eserler
bıraktı.
Yani demek istediğimiz şu hızlı ve modern dünya, bize çok daha fazla yaratıcı olma fırsatı veriyor. Ama biz yine de bahane bulmakta zorlanmıyoruz.
Halbuki –hadi yeteneğin Allah vergisi olduğunu kabul edelim- güzel ve özenli
bir şeyler ortaya koymak için bir çatının altında olmak yeterli.
İşte bu yüzden Bronte Kardeşler, bizim en sevdiğimiz yazarlardan. Eğer
zamanda geri gitseydik, vereceğimiz çay partisinde Jane Austen’la birlikte mutlaka onları da çağırıp tanışmak
isterdik.
de Bronte Kardeşleri seviyor musunuz? Biz bu ara onların iyi bir
biyografisini arıyoruz. Bu konuda bildiğiniz iyi bir kitap varsa önerilerinizi
bekleriz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder