MUTLAKA GÖRMENİZ GEREKEN 5 BİT PAZARI



Farklı ülkelere gittiğimizde ilk olarak yaptığımız şey, o yörenin vintage marketlerini, bit pazarlarını araştırmak ve bulmak oluyor. Bugüne kadar özellikle Avrupa'nın birçok şehrinde değişik pazarları talan etme şansımız olduysa da dünya geniş hayaller büyük biliyoruz ki daha Tokyo yolları, New York ara sokakları bizleri bekliyor. 
Şimdilik sizlere gidip bizzat gezdiğimiz ve en çok sevdiğimiz 5 bit pazarını tanıtmak istedik. Fotoğraflarda çıldırmaya başlayabilirsiniz ne yazık ki fotoğraflar görünen buz dağının sadece ufak bir kısmı! 




Bir süre İtalya'da yaşadıktan sonra anlıyoruz ki İtalya'nın neredeyse her şehrinin her bölgesi için ayrı ayrı günlerde kurulan gezici pazarlar var. Antikalardan vintage ürünlere her türlü kıyafeti, eşyayı, kitabı, hatırayı bulabileceğiz bu pazarlar ile birlikte gezebilmek de mümkün. Nitekim arada durup festivaller de düzenliyorlar, hani aldım bu 30'lar elbisesini ne yapacağım şimdi demek yok, hemen festivalin atmosferine ayak uydurun, şarabınızı için ve 2014 yılında 30'ları 40'ları tekrar yaşamanın keyfini çıkarın. Bu gibi harika etkinliklere dahil olabileceğiniz pazarların en tanınmış ve büyük olanları basta Roma olmak üzere Milano, Verona, Bologna, Ravenna ve Torino şehirlerinde kurulmakta. 


İtalya'dan çıkıp bir diğer bit pazarı cennetine dalmak için Almanya'ya dönüyoruz, hepimizin en büyük rüyası `Berlin` bu konuda gerçekten başka bir boyuta geçmiş durumda. Almanya'nın başka hiç bir şehrini bu amaçla ziyaret etmemize gerek yok çünkü Berlin'in kendisi zaten koca bir bit pazarı. Şehrin neredeyse dört bir yanında büyük bit pazarları kuruluyor ve uzun saatler gezmenizi gerektirecek bu devasa pazarlarda bulamadım diyebileceğiniz bir şey olamaz, garanti ediyoruz!




En unutulmaz bit pazarlarından biri Avrupa'nın en büyük bit pazarı ünvanını elinde tutan Paris Braderie de Lille pazarı. Şehrin biraz dışında kalsa da günü birlik gitmeye kesinlikle değer, en büyük bit pazarı ödülünü boş yere almamış gerçekten de neredeyse tüm bir kasabayı kaplayacak büyüklükte bir pazar kuruyorlar. Elbette bu büyüklüğe layık olmak amacıyla pazarın her bir köşesinde kafeler, minik büfeler de bulunmakta zaten pazar gezerken kim biraz peynir yemeye hayır der ki?




Fransa'nın bir diğer tatlı bit pazarı da Lyon şehrinde bulunmakta her ne kadar Paris pazarının yarısı kadar olsa da gerçekten çok köklü ve çarpıcı bir pazar. İçerisinde Fransa'nın dört bir yanından gelen antikacıların dükkanları bile kuruluyor, aklınıza gelebilecek en değerli eski kitaplardan, imzalı yağlı boyalara kadar inanılmaz alışverişler yapabilirsiniz, şiddetle tavsiye ederiz. (daha az turistik olduğu için fiyatları Paris pazarından çok daha uygun!)




Bunlar bize yetmedi daha çok vintage aramak istiyoruz, dönem kıyafetleri nerede diyorsanız Avrupa'nın en çok gezilen bir diğer bit pazarı da Amsterdam'da kurulmakta. Şehrin göbeğinde kurulan bit pazarına ulaşım çok kolay ayrıca kanalların kıyısında kurulan bu pazarların devamı da var bir bit pazarının sonu bir çiçek pazarına onun sonu da balık pazarına çıkabiliyor o yüzden paralara dikkat...


E tabii bu kadar ballandıra ballandıra anlattık ama en son durağımız olan Londra'dan da bahsetmeden duramayacağız. Londra, Londra, Londra... Sadece bit pazarlarının kurulması değil uzun soluklu vintage dükkanları, dönem eşyalarıyla süslü kafeler ve büyük ikinci el marketleriyle bizi bizden alan bir yer. Şehrin çok farklı köşelerinde saklanmış olan bit pazarlarını bulmak zor değil değer, hepsine değer, yürüyün, otobüs metro değiştirin ama bir şekilde hepsini gezin. 

Tüm semtlerin pazarları birbirinden farklı dönemlerin eşyalarını , kıyafetlerini satmakta ayrıca yol üzerinde takılacağınız bir çok vintage dükkanı da es geçemeyeceksiniz. Ama bu konuyu daha fazla deşmiyoruz daha detaylı bilgi isteyenleri bu yazımızı tekrar okumaya davet ediyoruz.









1 yorum: